Mutlu Tuncer yazdı.
Sosyal medyadan açıklama yapan Tunç Soyer CHP’nin halkın umudu olmak zorundadır diyerek şöyle nasihatler ediyor:
“CHP Genel seçim yerine normalleşme stratejisi uygulamayı tercih etmesi, seçmende hayal kırıklığı yaşattı. CHP vatandaşın umudu olmak zorunda. Hem iktidardan hem de muhalefetten umudunu kaybeden vatandaşa umut olmak zorundadır.” diyor. Açıklamasında YAŞASIN MÜCADELEMİZ ifadesini de kullandığı görülen Tunç Soyer sözlerini şeyle sürdürüyor:
“31 Mart 2024 yerel seçimleri ile AKP’nin 22 yıllık iktidarı ilk kez büyük bir yenilgiye uğramış, CHP birinci parti olmuştur. Vatandaşlarımız, 22 yıldır yaşadığı yoksulluk, işsizlik, hayat pahalılığı ve benzeri sorunlar nedeniyle iktidardan umudunu kesmiştir. 4 milyon AKP seçmeni sandığa gitmeyerek partisine bir ihtar vermiş CHP’nin birinci parti olmasının önü açılmıştır. Ancak CHP yönetimi, vatandaşın iktidardan umudunu kesmiş olması nedeniyle, iktidarı genel seçime zorlayacak ve kendisinin vatandaş nezdinde itibarını ve güvenilirliğini artıracak sert bir muhalefet yapmak yerine “normalleşme” ya da yumuşama adıyla bilinen bir strateji uygulamayı tercih etmiştir.”
Soyer dolaylı olarak CHP Genel Başkanını eleştirirken, ortada bir başarı olmadığını, başarı gibi görünen durumun AK Partili seçmenlerin sandığa gitmemesi sayesinde oluştuğunu da kibar bir dille ortaya koyuyor. Peki ama bu açıklamanın esas amacı ne? Tunç Soyer ne demek istiyor? Şöyle özetleyebiliriz; demek istiyor ki “Her ne kadar ben olağanüstü kurultaya karşı gibi görünsem de, partinin Genel Başkanı’nın değişmesi ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun o koltuğa oturması gerekir… Ben de onun yanındayım. Partide iyi bir göreve gelirim, ya yeniden İzmir’e belediye başkanı olurum, ya da millevekili… İktidar CHP’ye kısmet olursa bakan da olabilirim”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.