TACİZCİ GAZETECİYE TEK CELSEDE CEZA!

TACİZCİ GAZETECİYE TEK CELSEDE CEZA!   Urla’da yaşayan emekli gazeteci Bahri Karataş, 12 yaşındaki çocuğu taciz iddiasıyla polis tarafından yakalanıp gözaltına alınmıştı. Savcılığın soruşturmasından sonra Urla Nöbetçi Mahkemesine gönderilmiş, mahkeme ise Kataraş’ı tutuklayarak Şakran Ceza Evine yollamıştı. Bugün Bahri Karataş, Urla 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ne çıkarıldı ve yargılandı. Hakim tarafların isteği üzerine duruşmayı  kapalı yaptı.  Mahkemeye Şakran Cezaevi’nden katılan Bahri Karataş, savunmasını uzun uzun yaptı. Kendisini savunan iki avukatı da, Karataş’ın yaptığı söylemlere destek verdi. Küçük kızı savunan Avukat Efe Demirciefe'nin ise delillerin sabit olduğunu, suçun işlendiğini söyleyerek sanığın ceza alması gerektiği yolunda konuşma yaptığı öğrenildi.  Tanıkları da dinleyen mahkeme hızlı bir şekilde karar verdi ve kapalılığı kaldırarak herkesi içeriye alıp ilk celsede emekli gazeteci Bahri Karataş’ı 4 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum ettiği hükmü açıkladı.  Olayın çocuk tacizi olması nedeniyle cezasında indirim yapılmadı.  Karataş’ın cezasını 4 yıl 8 ay olarak yatacağı öğrenildi. TEHDİT ETTİLER Bahri Karataş’ın eşi, dün, taciz haberimizi paylaşan bir gazetecinin kız kardeşine giderek, tehditler savurdu.  “Bahri hapisten çıktığında hem paylaşanlardan hem de haberi yapan Mutlu Tuncer’den hesap soracak” dedi. İZMİR GAZETECİLER CEMİYETİ BAŞKANI DA BEĞENMİŞTİ Bahri Karataş’ın tutuklanmasının ardından isimleri saklanarak olayı yazmış, bir emekli gazetecinin 12 yaşındaki kıza tacizde bulunduğu iddiasıyla tutuklandığını duyurmuştuk. Bu haberimiz üzerine, Mustafa Oğuz isimli yine emekli bir gazeteci, Bahri Karataş’ın yargısız infaz yapıldığına dikkat çekerek, gazetemizi haksız yere eleştirmiş, Bahri Karataş’ı koruyarak, bizi suçlamıştı. Mustafa Oğuz’un basın ilkeleri çerçevesinde yazılan haberimizi eleştiren paylaşımı İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi tarafından beğenilerek desteklenmişti. Oysa bir kadın olarak, böyle bir ahlaksız girişimi desteklemesi yanlıştı.  Bir gazeteci destek vereceği konuyu iyi anlamalıydı ve öyle hareket etmeliydi. Gazeteciler Cemiyeti üyeleri adliyelerde haksız gözaltılar yaşarken, haksız davalara muhatap olurken parmağını kıpırdatmayan Dilek Gappi acaba bu desteği tacizciye niye vermişti? Beğeni atacağına  “Bu haber basın ilkeleri çerçevesinde yazılmıştır” diyerek doğruyu söyleyemez miydi?