Karşıyaka’da yaşanan yangın faciasının bilançosu çok ağır oldu. Tespitlere göre, piknik ateşinden başlayan yangın yerleşim alanlarına kadar ulaşmış; 5 uçak, 14 helikopter, 70 kara aracı ve 445 personelin tüm çabasına rağmen yangın günlerce kontrol altına alınamamıştı. Sonuç olarak 17 ev yanarken, 105 ev de boşaltılmak zorunda kaldı. Yangınla ilgili ayrıntılar ise yavaş yavaş sosyal medyada paylaşılmaya başlandı. İzmir’de Son dakika adlı sosyal medya hesabında, evi yanan bir vatandaşın paylaştığı video izleyenlerin yüreklerini dağladı. Karşıyaka Sancaklı Köyü’ndeki evi küle dönen Ömer Öztep, devlet yetkilileri ve Karşıyaka Belediyesi’nden destek alamayınca kedileri ve tavuklarıyla baş başa kaldığını belirtti. Öztep, İzmir’de Son Dakika kamerasına yaptığı açıklamada dikkat çekici bir ayrıntıya değindi. İddialara göre, yangının evine sıçradığı sırada Karşıyaka Belediyesi’nin itfaiyesi olay yerine ulaşmıştı. Öztep, “Alevler evime yeni sirayet etmişti. İtfaiyecilere yalvardım, ‘Ne olur su sıkın, ne olur söndürün, evim yanıyor’ dedim. Ancak bana, ‘Orası orman bölgesi, biz müdahale edemeyiz’ dediler. Kedilerimi, köpeklerimi, tavuklarımı kurtarabildim ama evim onların gözü önünde yanıp kül oldu. Bir helikopter yukarıdan evime su boşalttı ama iş işten geçmişti” şeklinde konuştu. Bu diyalogların doğru olması halinde, Karşıyaka Belediyesi’ne sormak gerekiyor: “Buranın orman bölgesi olmasının ne önemi var? Böyle bir duyarsızlığı gösteren itfaiye olabilir mi?” Yangın felaketinin ardındaki trajediyi ve olası sorumlulukları gözler önüne seren bu olay, itfaiye hizmetlerinin ve acil durum planlarının acilen gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Evinin yanışını çaresizlik içinde izleyen Öztep’in yaşadığı acı, müdahale eksikliklerinin sorgulanmasını gerekli kılıyor. Bu tür olaylar, yalnızca yangına müdahale prosedürlerinin değil, genel olarak itfaiye hizmetlerinin de yeniden değerlendirilmesine işaret ediyor.
News
