SAVULUN “CHP GELİYOR”
Parti içi demokrasiyi güçlendirecekmiş… Katılımcı bir yapı oluşturacakmış! Üstelik bu tüzük, Türkiye’nin en “demokratik tüzüğü” imiş!
Mutlu Tuncer yazdı;
Zannedersiniz ki; CHP’de bugüne kadar temel ilke haline gelen parti içi demokrasi yoksunluğunun tek sebebi tüzüktü… Şimdi yeniden yazıldı ve her şey değişti. Yani, açılın demokratikleşen Cumhuriyet Halk Partisi geliyor!
Eski Tüzük de bu işe şaşkın... Dile gelse, “Vallahi benim hiçbir suçum yoktu!” diye bağıracak.
Öyleyse; bundan böyle bu partide demokrasi konuşacak… Milletvekilliği ve belediye başkanlığı için çantalar gidip gelmeyecek! Ankara’da kimin kimi tanıdığı, “Kim ne kadar partiye para verdi?” önemli olmayacak… Adayları Genel Başkan, parti büyükleri ya da genel başkanın akrabaları, arkadaşları seçmeyecek! Öyle mi? Bir işçi de, seçmen isterse, belediye başkanlığına rahat rahat aday olabilecek… Halkı Meclis’te temsil edebilecek! Zengin olanın ayrıcalığı kalmayacak… Halk Partisi, artık gerçek anlamda HALK PARTİSİ olacak!
Efendim? Böyle mi işliyor demokrasi? Eğer bu ise demokrasi… O zaman değişti CHP! Peki, diğer partilerin tüzükleri demokratik mi ki; bu bir ölçü oluyor? Değilse, “demokratik olmayan” partilerden daha demokratik nasıl olunuyor?
Ben çözemedim, siz de kafa yormayın! Ben size söyleyeyim: Bir partinin tüzüğü, onun işleyişini ve üyeler arası ilişkilerini düzenleyen temel kurallar bütünüdür. Ancak, tüzüklerin sınırları vardır ve bu sınırlar genellikle partinin liderlik yapısının ve iç kültürünün ötesine geçmez. Yani kısacası… “HİÇBİRŞEYİ DEĞİŞTİRDİLER” Hiçbirşey olmadı…
Öyleyse; Savulun, CE-HA-PE geliyor!