Bu olayın ardından, İZSU ve GDZ Elektrik AŞ.’den aralarında İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, GDZ Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Uğur Yüksel, önceki dönem İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu, Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. Metropol Bölge Müdürü Ali Arcan ve Dağıtım Sistem İşletme ve Bakım Müdürü Ekrem Yıldırım gibi isimlerin de bulunduğu 42 kişi hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçlamasıyla dava açıldı. Sanıklar, 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.
Davada iki gün süren ilk duruşmalar dört oturumda tamamlandı. Mahkeme, savcının talebi üzerine olay yerinde yapılacak teknik incelemeler için yeni bir bilirkişi raporu hazırlanmasına karar verdi. Bilirkişi raporunda, olayın meydana geldiği noktadaki elektrik tesisatının standartlara uygun olup olmadığı, izolasyon ve topraklama sistemlerinin durumu gibi teknik detaylar incelenecek.
Savcı, mevcut delillerin yanı sıra, olay yerinde yapılacak ayrıntılı inceleme ve alınacak yeni bilirkişi raporunun dosyaya eklenmesini talep etti. Bu rapor, olayın oluş şekli ve sorumluların belirlenmesi açısından kritik bir rol oynayacak. Teknik olarak, elektrik kazalarında en sık rastlanan sorunlardan biri olan izolasyon hatası, topraklama eksikliği ve standart dışı malzeme kullanımı gibi unsurların, kazanın oluşumuna zemin hazırladığı değerlendiriliyor. Davanın ilk duruşmasında, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuz yargılanan sanıklardan Alara Ekli’nin ev hapsi kararının hamileliği sebebiyle kaldırılmasına karar verildi. Ayrıca, bazı tutuksuz sanıklar için adli kontrol şartları ve yurtdışı çıkış yasakları devam ettirildi.
Duruşma sonrası mağdur avukatları ve aileleri basın açıklaması yaparak, adalet arayışlarını sürdüreceklerini belirttiler. İnanç Öktemay’ın avukatı Cenk Düzgüner, sosyal medyanın kamuoyu oluşturmadaki rolüne dikkat çekerek, davanın geniş bir toplumsal destek gördüğünü ifade etti. İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz ise, özelleştirme politikalarına dikkat çekerek, kamu hizmetlerinin özel şirketlere devredilmesinin güvenlik ve kalite standartlarının düşmesine neden olduğunu belirtti. Yılmaz, “Bu olayda, vasıfsız eleman kullanımı, yetersiz malzeme kalitesi ve maliyet düşürme adına yapılan hatalar ölümcül sonuçlar doğurdu” dedi. Yılmaz, asıl suçluların özelleştirme süreçlerini yürütenler olduğuna vurgu yaparak, bu politikalara karşı dava açılması gerektiğini savundu.
Özge Ceren Deniz’in avukatı Ayşe Sarıçiçek, sanık sayısının fazlalığı nedeniyle bir sonraki duruşmanın 13-14-15 Kasım tarihlerine ertelendiğini açıkladı. Teknik incelemeler ve yeni bilirkişi raporlarının, olayın aydınlatılmasında ve sorumluların belirlenmesinde önemli bir rol oynayacağı belirtiliyor. Kamuoyunun büyük ilgiyle takip ettiği bu dava, İzmir’de yaşanan elektrik kazalarının bir kez daha gözler önüne serilmesine sebep oldu ve altyapı güvenliği konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.